Prof. Dr. Ekrem Buğra Ekinci
Biyografi
Kitaplar
Makaleler
Aktüel
Akademik
English
Arabic
Diğer Diller
Programlar
Televizyon
Radyo
Youtube
Yazışmalar
Tüm Sualler
Sual Başlıkları
Sual Gönder
TR
EN
AR
Biyografi
Kitaplar
Makaleler
- Aktüel
- Akademik
- English
- Arabic
- Diğer Diller
Programlar
- Televizyon
- Radyo
- Youtube
Yazışmalar
- Tüm Sualler
- Sual Başlıkları
- Sual Gönder
Suallerde, makalelerde, programlarda arama yapın.
Makaleler
Yazışmalar
Programlar
Sual Başlıkları
“
Antik Devirler
”
için arama neticeleri gösteriliyor
Sual: Çanakkale’deki Truva Atı masal mahsulü müdür? Tarihte böyle bir şey cereyan etmiş midir? Bu tahtadan at sadece şehri alınca adak olarak yapılmıştır, şehri almaya yardımcı olarak yapılmamıştır deniyor. İşin aslı nasıldır?
Cevab: Çanakkale, Anadolu’nun ve Ortadoğu’nun stratejik bir bölgesidir. Bu sebeple geçmişte pekçok istilâlalara uğramıştır. Çanakkale il merkezine 30 km mesâfede bulunan Truva harâbeleri en eski iskân merkezlerindendir. Truva iki bin sene Anadolu’nun bir kültür merkezi olmuştur. Truva harâbeleri 9 yerleşme katına sâhiptir. M.Ö. 3200 ile M.S. 400 seneleri arasına âittir. M.Ö. 1200 târihinde Akalılar (Akhaialılar) Truva Kalesini ele geçiremeyince gemilerine bindiler, kale dibinde ise tahtadan yapılmış büyük bir at bıraktılar. Bu atı kale içine alan Truvalılar, zafer şenlikleri yaparken, at içinde gizlenen Akalar, kale kapılarını açarak gemideki diğer askerlerle birlikte saldırıp şehri ele geçirdiler. Truvalılar yenildi ve çoğu kaçmak zorunda kaldı. Bu hâdise, hasmını oyuna getirerek mağlub etmek için kullanılan Truva Atı tabirinin doğmasına sebebiyet verdi. Bu hâdiseler Homeros tarafından anlatılmış. Efsâne tarafı da vardır, gerçek tarafı da. Tarihte kale kuşatmalarında böyle hileler çokça tatbik edilmiştir. İnanmamak için bir sebep yoktur.
10 Ocak 2012 Salı
Sual: Yunan mitolojisindeki kişiler, meselâ Herkül, Zeus gerçek mi? Anadolu’da yaşayan kişiler bunların torunları mı?
Cevab: Bahsettiğiniz isimler ya eski efsanevî Yunan kahramanları veya melekler olabilir. Sonradan tanrılaştırılmıştır. Anadolu’da bugün yaşayanlar, Anadolu’ya doğudan gelen ırkların torunlarıdır. Anadolu’nun yerli halkı zaman içinde erimiş, yeni gelenlere karışmış veya göç etmiştir.
9 Şubat 2012 Perşembe
Sual: Diller nasıl ortaya çıkmış ve bu kadar farklılaşmıştır?
Cevab: İslâm kaynaklarındaki rivayetlere göre, ilk insan Hazret-i Âdem’e bütün isimlerin öğretildiğini bildiren âyet-i kerimenin tefsirinde, soyundan gelecek olanların konuşacağı dillerin hepsini bildiği, dünyanın çeşitli mıntıkalarına yerleşen torunlarının bu dillerden biriyle konuştuğu bildirilmektedir. Nitekim Tefsir-i Lübâb’da ve Meâlimü’t-Tenzil’de böyle anlatılır. Ama Hazret-i Âdem’in daha ziyade bugün Arapça, İbranice ve Süryanicenin atası olan bir lisan ile konuştuğu rivayet olunur. Hazret-i Nuh’un üç oğlundan Sâm dedesinin çoklukla kullandığı dili kullanmış, bundan Arapça, İbranice, Süryanice, Babil, Asur, Akad, Fenike, Kartaca lisanları meydana gelmiştir. İkinci oğlu Ham’dan Afrika ve Güney Hindistan lisanları meydana gelmiştir. Üçüncü oğlu Yafes’ten ise beyaz ve Sarı ırkın konuştuğu lisanlar meydana gelmiştir. Tevrat kaynaklı rivayetlerde insanların önceleri aynı dili konuştukları; fakat daha Hazret-i Nuh zamanında bir anda birbirini anlamadıkları, bu sebeple farklı mıntıkalara göç etmek zorunda kaldıkları anlatılır. Bâbil kulesi kıssası buna dairdir. Dünyadaki bütün dillerin esası birkaç tanedir. Hazret-i İdris zamanında konuşulan dillerin sayısının 72 tane olduğu söylenir. 12 rivayeti de vardır. Diğerleri bunlardan çıkmıştır. (Mir'at-ı Kâinât). Bugün dünyada 3000’den fazla dil olduğu söylenmektedir. Dünya nüfusunun yarısı bunlardan 15 tanesini konuşmaktadır. Afrika'da 1000'e yakın, Hindistan'da 800'den fazla dil konuşulmaktadır.
3 Haziran 2012 Pazar